Place de L’adjectifs (Sıfatların Kullanım Yerleri) 

Sıfatları 3 şekilde kullanabiliriz:

  1. Genellikle isimden sonra kullanılır.
  2. İsimden önce kullanılan belirli sıfatlar vardır.
  3. Bazı sıfatlar, hem isimden önce hem de isimden sonra kullanılabilir. Fakat bu durumda anlam değişecektir.

 

1)Après le nom (İsimden Sonra):

  • Une nationalité (Milliyet):

 Une fille anglaise (İngiliz bir kız)

  • Une couleur (Renk):

 Ce pantalon gris (Bu gri pantolon)

  • Un goût (Tat):

 Une crêpe sucrée (Tatlı bir krep)

  • L’apparence (Görünüş):

 Il a l’air maussade. (Somurtkan görünüyor.)

  • Le style (Stil):

 Une église baroque (Bir Barok kilisesi)

  • Les participes employés comme adjectifs (Sıfat-Fiiller, Ortaçlar):

 Un village abandonné (Terk edilmiş bir köy)

  • Les adjectifs plus longs que le nom (Adından daha uzun sıfatlar):

 Une histoire extraordinaire (Olağanüstü bir hikaye)

  • Les adjectifs donnant une notion de temps (Zaman bildiren sıfatlar):

 L’année prochaine (Gelecek yıl)

 Le jour suivant (Önümüzdeki gün)

  • Tous les adjectifs qui sont accompagnés d’un complément (Bir tamamlayıcıyla kullanılan tüm sıfatlar):

 Un bouchon facile à dévisser (Açması kolay bir kapak)

2)Avant le nom (İsimden Önce):

  • Les adjectifs numéraux (Sıra sayı sıfatları):

 Le premier jour (İlk gün)

 Le dernier train (Son tren)

 Le deuxième étage (İkinci kat)

Burada, isimden önce kullanılan bazı sıfatların da ekstradan bilinmesi gerekir:

petit (küçük), grand (büyük), bon (iyi), mauvais (kötü), beau (güzel), joli (hoş), court (kısa), long (uzun), autre (diğer), nouveau (yeni), jeune (genç), vieux (eski, yaşlı), gentil (kibar), gros (şişman), faux (yanlış) …

 une vieille maison (eski bir ev)

 une belle femme (güzel bir kadın)

 

ATTENTION:

Au pluriel ⇒ de + adjectif + nom
J’ai de belles chaussures. (Güzel ayakkabılarım var.)
J’achète de vieux livres. (Eski kitaplar satın alıyorum.)

 

3) Certains adjectifs changent le sens des phrases quand ils sont avant ou après le nom. (Bazı sıfatlar isimden önce ya da sonra kullanıldığında anlam değişir.)

 un bon étudiant (bon niveau): iyi bir öğrenci (seviye olarak)

un étudiant bon (généreux): iyi bir öğrenci (kişilik olarak)

 un voyageur grand (description physique): uzun bir gezgin (fiziksel olarak)

un grand voyageur (il voyage beaucoup): büyük bir gezgin (camiadaki konumu itibarıyla)

 une pauvre femme (inspire de la pitié): zavallı kadın (yansıttığı duygu yönünden)

une femme pauvre (elle a peu d’argent): fakir bir kadın (maddi yönden)

 un petit magasin (pas très important): küçük bir mağaza (önem olarak)

un magasin petit (pas grand): küçük bir mağaza (boyut olarak)

 une seule personne (1): tek insan (nicel olarak)

une personne seule (avec personne): yalnız bir insan (nitel olarak)

 une sale personne (mauvaise): kirli insan (muhteviyat olarak)

une personne sale (pas propre): kirli insan (temizlik derecesi olarak)

 un vieux client (depuis longtemps): eski bir müşteri (ilişki süresi itibarıyla)

un client vieux (âgé): yaşlı bir müşteri (geçirilen ömür süresi itibarıyla)

 un gros idiot (très idiot) : büyük bir aptal (seviye olarak)

un idiot gros (description physique) : şişman bir aptal (fiziksel olarak)

 

error: İçerik Kopyalanamaz!