Kategori arşivi Uncategorized

Les verbes réguliers en -ir au présent

http://Les verbes réguliers en -er et en -ir au présent

Fransızcada 2. grup fiiller, “-ir” ile biten düzenli fiillerdir. Bu fiillerin çekimlenmesi, fiilin köküne ekler eklenerek gerçekleştirilir. Bu ekler:

Ir ile biten bazı düzenli fiiller:

Finir, remplir, choisir, abolir, accomplir, subir, punir, applaudir, salir, réussir, réfléchir, obéir, désobéir, trahir, établir, démolir, mûrir, guérir, réunir, grandir, grossir, mincir, maigrir, rougir, blanchir, noircir, jaunir, rétrécir, pourrir, etc.

Pronom personnelRéfléchir
Jeréfléchis
Turéfléchis
Il/ elleréfléchit
Nousréfléchissons
Vousréfléchissez
Ils / ellesréfléchissent

Telaffuza dikkat edin! Tekil şahısların telaffuzları aynı. 3. Çoğul şahsın “ent” eki okunmaz.

Lecture:

Je finis mes devoirs tôt le matin. Ensuite, je remplis mon sac à dos avec mes livres et mes cahiers. Je choisis une chemise propre. Je veux être sûr d’avoir l’air présentable pour l’école. J’accomplis quelques tâches pour ma mère.

À l’école, je suis heureux d’applaudir mes amis. Parce que, ils réussissent leurs examens. Mais parfois, je me salis en jouant pendant la récréation. Heureusement, je réussis toujours à nettoyer mes vêtements.

Le soir, je réfléchis à ma journée et j’obéis aux règles de la maison. Je ne veux pas désobéir à mes parents.

Sayfalar: 1 2

Okuma Parçası ve Soru Yapma

joyeux-noel-splat-n3

Soru Cümleleri

  • Tu fermes les yeux. (Gözlerini kapat.)

        Est-ce que tu fermes les yeux ? (Gözlerini kapatır mısın ?)

  • Vous travaillez aujourd’hui. (Bugün çalışıyorsunuz.)

       Est-ce que vous travaillez aujourd’hui. (Bugün çalışıyor musunuz?)

Not: Eğer özne sesli harfle başlarsa “est-ce qu’” olarak yazılmalı.

  • Elle écoute la radio. (O radyo dinliyor.)

Est-ce qu’elle écoute la radio. (O radyo dinliyor mu ?)

  • Tu achètes un kilo de pommes.  (Sen bir kilo elma satın alıyorsun.)

Qu’est-ce que tu achètes ? (Sen ne satın alıyorsun ?)

  • Elle aime la mer. (O denizi sever.)

Qu’est-ce qu’elle aime ? (O ne sever ?)

  • Mon frère mange du chocolat. (Erkek kardeşim çikolata yiyor.)

Qui mange du chocolat ? (Çikolatayı kim yiyor ?)

  • Vous allez au travail en métro. (İşe metroyla gidiyorsunuz.)

Comment allez-vous au travail ? (İşe nasıl gidiyorsunuz?)

  • Il répond calmement à cette question. (Bu soruya sakince cevap verir.)

Comment répond-il à cette question ? (Bu soruya nasıl cevap verir.)

  • Le livre est sur la chaise. (Kitap sandalyenin üzerindedir.)

Où est le livre ? (Kitap nerede ?)

  • Tu vas à la poste. (Postaneye gidiyorsun.)

Où vas-tu ? (Nereye gidiyorsun ?)

  • Tu es triste sans lui. (Onsuz üzgünsün.)

Pourquoi es-tu triste ? – Parce que … (Sen neden üzgünsün ? – Çünkü …)

  • Tu arrives si tard. (Geç geliyorsun.)

Pourquoi arrives-tu tard ? – Parce que (Neden geç geliyorsun ? – Çünkü …)

  • Elle arrive ce matin. (O bu sabah varıyor.)

Quand arrive-t-elle ? (O ne zaman varıyor ?)

  • Tu achètes une maison demain. (Yarın bir ev satın alacaksın.)

Quand achètes-tu une maison ? (Ne zaman bir ev satın alacaksın.)

  • Vous avez deux sœurs. (İki kız kardeşiniz var.)

Combien de sœurs avez-vous ? (Kaç kız kardeşiniz var ?)

  • Vous êtes 12 en classe. (Sınıfta on iki kişiyiz.)

Combien êtes-vous en classe ? (Sınıfta kaç kişisiniz?)

Sayfalar: 1 2

Lecture 4: Retrait du permis de la mine où sont piégés neufs mineurs

Aşağıdaki bağlantıya tıklayarak haberi okuyun. İki ana başlık bulunmaktadır. Her başlık için önemli bulduğum kelimeleri anlamlarıyla paylaştım. İlk olarak hızlıca okumanızı öneririm. Bilmediğiniz kelimelerin anlamlarına takılmadan ilk okumayı tamamlayın. Daha sonra, verdiğim kelimelerin anlamlarına göz atın ve ardından metni tekrar okuyun.

Kaynak: https://www.rfi.fr/fr/europe/20240217-turquie-les-autorit%C3%A9s-retirent-le-permis-de-la-mine-o%C3%B9-sont-pi%C3%A9g%C3%A9s-neufs-mineurs

  • Se poursuivre : devam etmek
  • Un glissement de terrain: toprak kayması
  • Piéger : (coincer), mahsur kalmak
  • Juger : (évaluer), değerlendirmek
  • Réclamer : (exiger), istemek, çağrısında bulunmak

  • Ferme : (décidé), kararlı
  • Faire savoir : (annoncer), bildirmek
  • Survenir : (se produire), meydan gelmek

  • Contaminer : (infecter), kirletmek, bulaştırmak
  • Extraire : çıkarmak
  • Déverser : akmak, yayılmak
  • Détecter : algılanmak, ortaya çıkarmak
  • des matériaux toxiques ne se déversent : “Ne” bu cümlede olumsuz anlamı taşımaz, olumsuz bir durumu güçlendirmek için kullanılmıştır.

  • Incarcérer : (emprisonner), hapsetmek
  • Suspendre : ertelemek
  • Une amende : para cezası
  • Le tollé : (scandale), tepki
  • Afficher : (presenter), göstermek
  • Mettre en danger : tehlikeye atmak

Eğer metin içinde anlamadığınız bir cümle veya kelime varsa, lütfen yorum kısmına yazın. Sorularınızı bekliyorum! 😊

Présent de L’indicatif (Geniş Zaman / Şimdiki Zaman)

Fransızcada fiiller iki gruba ayrılır: düzenli fiiller ve düzensiz fiiller.

Sonu ‘-er’ Olan Düzenli Fiillerin Çekimi

Düzenli fiiller 1. grup (sonu ‘-er’ ile biten ve sonu ‘-ir’ ile biten) fiillerdir.

Fransızcada fiil çekimleri her öznenin kendine ait zaman ekleri kullanılarak yapılır. Fiilin sonunda yer alan mastar eki “-er” atılır ve zaman ekleri yerleştirilir. Örneğin, “parler” (konuşmak) fiilini ele alalım:

  • regarder – izlemek
  • manger – yemek
  • aimer – sevmek
  • trouver – bulmak

  • aujourd’hui -bugün
  • toujours -her zaman
  • parfois -bazen
  • rarement -nadir
  • tous les jours – her gün

Cümle Yapısı

Sujet + Verbe + Complément 

Le chat joue. / Les chats jouent.        

Le chat joue dans le jardin. / Les chats jouent dans le jardin.

Le chat joue avec une souris dans le jardin. / Les chats jouent avec une souris dans le jardin.

            

  • Le père de mon ami(e) adore les bonbons.
  • Tu parles trop vite.
  • Nous mangeons des frites.
  • Elle parle à Ayşe.
  • Je vais à la maison.
  • Vous habitez à Konya en Turquie.

Sayfalar: 1 2

Lecture 3: Cinq millions d’enfants sont morts avant d’avoir 5 ans en 2021

Aşağıdaki bağlantıya tıklayarak haberi okuyun. İki ana başlık bulunmaktadır. Her başlık için önemli bulduğum kelimeleri anlamlarıyla paylaştım. İlk olarak hızlıca okumanızı öneririm. Bilmediğiniz kelimelerin anlamlarına takılmadan ilk okumayı tamamlayın. Daha sonra, verdiğim kelimelerin anlamlarına göz atın ve ardından metni tekrar okuyun.

Kaynak:

https://www.rfi.fr/fr/g%C3%A9n%C3%A9ral/20230110-cinq-millions-d-enfants-de-moins-de-5-ans-morts-en-2021-dans-le-monde

Cinq millions d’enfants de moins de 5 ans morts en 2021 dans le monde

  • alarmant : (angoissant), kaygılandırıcı
  • qu’en 1990 : karşılaştırma yapıyor – 1990’a göre
  • persister : (durer, continuer), sürmek, devam etmek
  • le décès : ölüm
  • si l’on considère : dikkate alma, göz önüne alma
  • disponible : mevcut

 

  • survenir: (se produire), meydana gelmek
  • le nourrisson: (bébé), bebek
  • faire froid dans le dos: (ça fait peur, c’est effrayant), ürkütücü

 

  • évitable : kaçınılabilir
  • potable : içelebilir
  • transmissible : (contagieux), geçirilebilir, bulaşıcı
  • infectieux : (qui produit l’infection), bulaşıcı

 

  • Faire partie de: bir parçası olmak
  • Néonatale: yenidoğum
  • Infléchir: saptırmak; yönünü değiştirmek

 

Des inégalités selon le lieu de naissance des enfants

  • faire état : ortaya koymak, rapor etmek
  • exposer : bir şeyin karşısında kalmak
  • en fonction de :(selon), açısından, göre
  • infantile : çocuk+; çocukluk+
  • fragile : dayanıksız, kırılgan
  • vulnérable : dayanıksız, savunmasız
  • devancer : önünden gitmek, öne geçmek
  • déclin : (baisse),düşme

 

FRANSIZCA YDS/YÖKDİL SORU DAĞILIMI

Sınavda, dil bilgisi kuralları, kelime bilgisi, anlama ve çeviri becerilerini değerlendiren çeşitli soru tipleri bulunmaktadır.

DİL BİLGİSİ

YDS/YÖKDİL sınavında dikkat etmeniz gereken önemli gramer konuları bulunmaktadır. Şimdiye kadar bu konular üzerinden sorular gelmiştir. Bu nedenle sınav hazırlığınızda özellikle bu gramer konularına odaklanmanız önemlidir. Dilbilgisi kuralları, kelime kullanımı ve cümle yapısı gibi temel gramer konularını kavramak, sınavda daha başarılı olmanıza yardımcı olabilir. Bu bağlamda, gramer konularına yönelik düzenli çalışmalar yaparak, dil becerilerinizi geliştirebilir ve sınavda daha güvenli bir performans sergileyebilirsiniz. 

Çalışılması gereken gramer konuları:

Bağlaçlar 3

1. Au détriment de : Bu ifade, bir şeyin, birinin veya bir durumun zararına veya aleyhine yapılan bir eylemi belirtir.

Synonyme : au préjudice de

  • J’ai travaillé dur pour développer mon entreprise au détriment de ma santé. (Sağlığım pahasına işimi büyütmek için çok çalıştım.)
  • La liberté ne se conquiert jamais au détriment de celles des autres.1 (Özgürlük asla başkalarının özgürlüğü pahasına kazanılmaz.)

 

2. En faveur de : Bu ifade, bir kişiyi, bir fikri veya bir durumu desteklemek, onun lehine olmak anlamında kullanılır.

  • Le jugement est votre faveur. (Karar sizin lehinize.)
  • Le gouvernement prend plusieurs mesures en faveur de l’amélioration des conditions de travail et de vie des étudiants des grandes universités.2 (Hükümet, büyük üniversitelerdeki öğrencilerin çalışma ve yaşam koşullarını iyileştirmek için çeşitli önlemler alıyor.)

 

3. À l’égard de : – karşı, kıyasla, -ile ilgili, -hakkında

  • Le professeur a fait part de ses préoccupations à l’égard de la performance des étudiants dans le cours. (Öğretmen, öğrencilerin dersteki performansı ile ilgili endişelerini dile getirdi.)
  • Le prix de l’essence est élevé à l’égard de l’année dernière. (Benzin fiyatı geçen yıla göre yüksek.)
  • Mon frère est gentil à l’égard de moi. (Kardeşim bana karşı naziktir.)

Note:envers” ve “vis-à-vis” de -e karşı anlamında kullanılmaktadır.

  • Je me sens responsable envers ma famille. (Aileme karşı kendimi sorumlu hissediyorum.)

 

4. À l’instar de : Bu ifade, bir şeyin başka bir şeye benzediğini belirtirken veya bir şeyin bir örnek olarak alındığını ifade eder.

  • Elle a les yeux verts à l’instar de sa mère. (Annesi gibi yeşil gözleri var.)
  • A l’instar de mon père, je serai médecin. (Babam gibi ben de doktor olacağım.)

 

5. Au fil de: Bu ifade, bir zaman dilimi veya süreç boyunca olan bir olayı veya değişimi ifade etmek için kullanılır.

  • Comment le métier d’archéologue a évolué au fil du temps ?3 ( Arkeologluk mesleği̇ zaman içinde nasil değişti?)

 

6. À l’échelle de: Bu ifade “ölçeğinde”, “çerçevesinde” veya “çapında”  anlamına gelir.

  • À l’échelle de la planète, le changement climatique est une préoccupation majeure. (Dünya çapında, iklim değişikliği büyük bir endişe kaynağıdır.)
  • Comment une scène nationale travaille à l’échelle de l’interco.4 (Bir ulusal sahne interkomünal çerçevesinde nasıl çalışır.)

 

7. Au sein de: Bu ifade, bir kuruluş, grup veya organizasyon içindeki konumu veya bir şeyin içinde gerçekleşen bir durumu belirtmek için kullanılır. İçinde, ortasında, kapsamında

  • Elle travaille au sein de l’entreprise depuis plusieurs années. (O, birkaç yıldır şirket içinde çalışıyor.)
  • La discrimination fondée sur le genre au sein des normes sociales : Mesurer l’invisible5 (Toplumsal normlarda cinsiyet ayrımcılığı: Görünmeyeni ölçmek)

 

8. Au regard de: Bu ifade, bir durumu veya konuyu değerlendirirken, göz önüne alınan faktörleri ifade etmek için kullanılır.

Synonyme : Par rapport à, en considération de

  • Au regard de la situation actuelle, des mesures supplémentaires pourraient être nécessaires. (Mevcut durum göz önüne alındığında ek önlemler gerekebilir.)

 

9. En fonction de: “açısından”, “ -e göre”, “bağlamında” veya “göz önünde bulundurularak”

  • Les décisions seront prises en fonction des besoins de l’entreprise. (Kararlar, şirketin ihtiyaçlarına göre alınacaktır.)
  • Changement capillaire : la coupe courte à adopter en fonction de la forme de votre visage.6 ( Saç değişimi: Yüzünüzün şekline bağlı olarak benimsenecek kısa saç kesimi.)

 

10. En dépit de: -e rağmen

  • En dépit de ses efforts, il n’a pas réussi à obtenir le poste. (Tüm çabalarına rağmen, pozisyonu elde etmeyi başaramadı.)

 

11. Au cours de: “boyunca”, “süresince” veya ”sırasında”

  • Au cours de la réunion, nous avons discuté des nouveaux projets. (Toplantı boyunca, yeni projeler hakkında konuştuk.)

 

12. En matière de: Bu ifade “konuyla ilgili” veya “hususunda” anlamına gelir.

Synonyme : du point de vue de, en fait de, en fonction de, en termes de 

  • “En matière de protection de l’environnement, des mesures strictes doivent être prises. (Çevre koruması konusunda, sıkı önlemler alınmalıdır.)

 

13. En mesure de: -etre capable de realiser- Bu ifade, bir kişinin veya bir şeyin belirli bir görevi yerine getirebilecek yetenekte olduğunu ifade etmek için kullanılır.

  • Il est en mesure de résoudre ce problème rapidement. (O, bu sorunu hızlı bir şekilde çözebilecek durumda.)
  • Pour autant, le responsable n’est pas en mesure de s’engager sur une date de sortie du dispositif.7 (Ancak, yönetici program için bir çıkış tarihi taahhüt edememektedir.)

 

14. En échange de: Bu ifade, bir şeyin başka bir şeyle takas edildiği veya karşılığında alındığı durumları ifade etmek için kullanılır.

  • J’ai donné mon vieux téléphone en échange de son ordinateur portable. (Eski telefonumu, onun dizüstü bilgisayarı karşılığında verdim.)

 

15. En vue de: Bu ifade, Fransızca’da “amacıyla” veya “niyetiyle” anlamına gelir.

  • Le gouvernement a adopté de nouvelles politiques en vue de stimuler l’économie. (Hükümet, ekonomiyi canlandırmak niyetiyle yeni politikalar benimsemiştir.)

 

16. Au point de : Bu ifade, bir durumun şiddetini veya bir sınıra ulaştığını belirtir.

  • Les voitures neuves ne cessent de grossir, au point de ne plus pouvoir bien se garer.8 (Yeni arabalar artık iyi park edemeyecek kadar büyüyor.)
  • Elle était déçue au point de ne plus vouloir participer au projet. (O kadar hayal kırıklığına uğradı ki artık projeye katılmak istemedi.)

 

17. En prévision de: olacak diye, olasılığına karşı

  • En prévision de la fermeture de l’aéroport de Plaisance à Maurice, Air Austral modifie son programme de vols.9 (Mauritius’taki Plaisance havaalanının kapanması beklentisiyle Air Austral uçuş programını değiştirdi.)

 

 

 

Kaynak

  1. http://evene.lefigaro.fr/citation/liberte-conquiert-jamais-detriment-autres-etre-libre-dominer-de-20571.php
  2. https://news.abidjan.net/articles/712236/enseignement-superieur-le-gouvernement-prend-plusieurs-mesures-en-faveur-de-lamelioration-des-conditions-de-travail-et-de-vie-des-etudiants-des-grandes-universites-publiques
  3. https://actu.fr/pays-de-la-loire/les-sables-d-olonne_85194/vendee-comment-le-metier-darcheologue-a-evolue-au-fil-du-temps_60570501.html
  4. https://www.lagazettedescommunes.com/864322/comment-une-scene-nationale-travaille-a-lechelle-de-linterco/
  5. https://www.oecd.org/stories/genre/normes-sociales-et-discrimination-des-genres/
  6. https://www.parismatch.be/lifestyle/beaute/2024/01/19/changements-capillaires-la-coupe-courte-a-adopter-en-fonction-de-la-forme-de-votre-visage-S76JZ4HDHFEUHOAMZ6FKM6GINU/
  7. https://www.bfmtv.com/tech/samsung/samsung-veut-mesurer-votre-glycemie-et-votre-tension-avec-une-bague-connectee_AV-202401240573.html
  8. https://www.ouest-france.fr/economie/automobile/automobile-les-voitures-neuves-ne-cessent-de-grossir-au-point-de-ne-plus-pouvoir-bien-se-garer-c1d47baa-b90d-11ee-b555-02d8a57a04de
  9. https://la1ere.francetvinfo.fr/reunion/en-prevision-de-la-fermeture-de-l-aeroport-de-plaisance-a-maurice-air-austral-modifie-son-programme-de-vols-1459481.html

 

Lecture 2: Le mystère de l’eau sous l’équateur de Mars

Aşağıdaki bağlantıya tıklayarak haberi okuyun. Dört ana başlık bulunmaktadır. Her başlık için önemli bulduğum kelimeleri anlamlarıyla paylaştım. İlk olarak hızlıca okumanızı öneririm. Bilmediğiniz kelimelerin anlamlarına takılmadan ilk okumayı tamamlayın. Daha sonra, verdiğim kelimelerin anlamlarına göz atın ve ardından metni tekrar okuyun.

Kaynak:

 https://www.science-et-vie.com/ciel-et-espace/equateur-de-mars-renferme-peut-etre-un-precieux-tresor-de-la-glace-eau-123472.html

 

L’équateur de Mars renferme peut-être un précieux trésor : de la glace d’eau

  • Renfermer : (contenir) – kapsamak, içermek

Le rapport détaillé va renfermer toutes les informations nécessaires sur le projet. (Detaylı rapor, projeye dair gerekli tüm bilgileri kapsayacak.)

  • Dépôt : Tout matériel minéral apporté à la surface de la Terre par un agent quelconque.

Plusieurs dépôts de minéraux ont été identifiés sous la surface de la planète. (Gezegenin yüzeyinin altında birkaç mineral birikintisi tespit edildi.)

  • Suggérer: (proposer, soumettre) – öne sürmek

Les résultats de l’étude suggèrent que l’activité physique régulière peut améliorer la santé mentale.(Araştırmanın sonuçları, düzenli fiziksel aktivitenin mental sağlığı iyileştirebileceğini ileri sürüyor.)

  • S’agir de: bir şey olmak, bir durum söz konusu olmak

La réunion de demain est très importante. Il s’agit de la planification pour le nouveau projet. (Yarınki toplantı çok önemli. Bu, yeni projenin planlamasıyla ilgili.)

  • Inédit(adj): (nouveau, encore jamais vu), daha önce görülmemiş

Le film a reçu des éloges pour son scénario inédit et son approche novatrice. (Film, benzersiz senaryosu ve yenilikçi yaklaşımı nedeniyle övgü aldı.)

  • Le diamètre: çap
  • La crête: doruk, sırt
  • Sculpter: oymak, biçimlendirmek

 

De la glace d’eau cachée en profondeur

  • à l’aide de : (grâce à)- sayesinde

J’ai résolu le problème à l’aide d’un logiciel spécialisé. (Sorunu özel bir yazılımın yardımıyla çözdüm.)

  • une similitude : benzerlik
  • émettre: (diffuser) – yaymak
  • calotte polaire : kıta buzul
  • attester : (prouver) – doğrulamak, kanıtlamak
  • autrement dit : (dit d’une autre façon) – başka bir deyişle

La ville est pleine de monuments historiques, autrement dit, elle est riche en patrimoine culturel. (Şehir tarihi anıtlarla dolu, yani kültürel miras bakımından zengin.)

  • envisager: (considerer, projeter) – öngörmek, tasarlamak
  • gigantesque (adj): (énorme, géant) – devasa
  • la cendre: kül
  • le sédiment: tortu
  • charrier : (transporter) – taşımak,sürüklemek
  • or: (cependant, pourtant, toutefois) – oysa
  • la densité: yoğunluk
  • compte tenu de : (en considération de) – göz önüne alındığında

Compte tenu de la situation actuelle, nous devons prendre des mesures immédiates. (Mevcut durumu dikkate alarak, hemen önlemler almamız gerekiyor.)

  • un amas : küme, yığın
  • se compacter : sıkışmak

 

La plus grande quantité d’eau jamais trouvée dans cette partie de Mars

  • Jamais : (sens positif, plus qu’à tout autre moment auparavant.)
  • La couche : katman, tabaka
  • Protecteur : koruyucu
  • Surmonter : üzerinde bulunmak, kaplamak
  • Martien : marslı
  • Bouleverser: (modifier profondément) – sarsmak
  • Soupçonner : (douter de) -şüphe etmek

 

Une ressource potentielle pour les futures missions habitées

  • par ailleurs : (de plus, en outre) – dahası
  • A l’instar de : (comme) – gibi
  • lors de : esnasında
  • se poser: (s’installer) – konmak
  • la contrainte : sıkıntı, zorluk
  • exploitable : işletilebilir
  • cibler : (choisir une cible)
  • enfuir : gömmek, gizli tutmak
  • le gisement : maden yatağı
  • se révéler : ortaya çıkarmak
  • cartographier : haritalamak
  • la répartition : dağıtma, paylaştırma
  • mettre en évidence : (rendre évident) – ortaya çıkarmak

Eğer metin içinde anlamadığınız bir cümle veya kelime varsa, lütfen yorum kısmına yazın. Sorularınızı bekliyorum! 😊

Lecture 1: L’éruption volcanique en Islande

Islande : l’éruption volcanique s’est calmée, selon la protection civile

L’activité volcanique dans le sud-ouest de l’Islande semble s’être calmée, a indiqué lundi la protection civile islandaise, au lendemain d’une éruption qui a touché la ville portuaire de Grindavik, mettant le feu à trois habitations. “La nuit s’est déroulée sans incident”, a déclaré Hjördis Gudmunsdóttir, porte-parole de la Protection civile islandaise. “Nous sommes allés observer (le site de l’éruption, ndlr) et nous pouvons dire” que le flot de lave y est moins important.

 

Le déplacement de magma provenant de la deuxième fissure, plus petite, semble s’être arrêté, a-t-elle ajouté auprès de la radio-télévision publique islandaise. Un volcan est entré en éruption dimanche matin à proximité du port de pêche de Grindavik, dans le sud-ouest du pays. Deux fissures se sont ouvertes dont l’une en lisière des premières habitations, selon l’office météorologique islandais (IMO). La coulée de lave a atteint la ville portuaire, déjà en mauvais état à cause de crevasses sur les routes et de bâtiments publics fissurés, mettant le feu à trois habitations vides.

 

La ville, qui abrite habituellement près de 4.000 habitants, avait été évacuée une première fois le 11 novembre par précaution après des centaines de séismes provoqués par le déplacement du magma sous la croûte terrestresigne précurseur d’une éruption volcanique. Ils avaient ensuite pu retourner brièvement chez eux peu après l’éruption du 18 décembre et de façon permanente le 23 décembre, mais seuls quelques dizaines d’habitants avaient choisi de se réinstaller à Grindavik. Trente-trois systèmes volcaniques sont considérés comme actifs dans ce pays de feu et de glace, région la plus volcanique d’Europe.

 

Kaynak: https://www.rtbf.be/article/islande-l-eruption-volcanique-s-est-calmee-selon-la-protection-civile-11313369

 

 

error: İçerik Kopyalanamaz!