İflas etmek (faire faillite) anlamına gelen “mettre la clé sous la porte” ifadesi aslında 15. yüzyıla kadar dayanmaktadır. Ancak o zamanlar bu ifade farklı bir anlamda kullanılıyordu. Kiracılar artık kirayı ev sahibine ödeyemediklerinde anahtarı kapının altına gizlice saklayarak ayrılırlardı. Yavaş yavaş bu ifade, artık faturalarını ödeyemeyen ve dükkanlarını kapatmak zorunda kalan işletmeler için kullanılmaya başlandı.
Signification : fermer une entreprise, arrêter une activité
- Certaines usines pourraient mettre la clé sous la porte en raison de la hausse des coûts de l’énergie. (Artan enerji maliyetleri nedeniyle bazı fabrikalar kapanabilir.)
- Le magasin XZ va mettre la clé sous la porte au mois de mai. (XZ mağazası Mayıs ayında kapanacak.)