Les Conjonctions (Bağlaçlar)

après que (– den sonra): Sonralık bildirir. Bu bağlaçla birlikte indicatif kullanılır.

 

présent + après que + passé composé

passé composé + après que + plus-que-parfait

imparfait + après que + plus-que-parfait / passé antérieur

passé simple + après que + passé antérieur

futur simple + après que + futur antérieur

 

Je me lave après que tu te lèves. (Sen kalktıktan sonra yıkarım.)

Chaque soir, elle joue après qu‘elle a révisé. (Her gece gözden geçirdikten sonra oyun oynar.)

Je fumais après que j’avais pris mon petit-déjeuner. (Kahvaltı ettikten sonra sigara içtim.)

Je rentrerai après que la nuit sera tombée. (Gece çöktükten sonra tekrar geleceğim.)

 

avant que (-meden önce): Öncelik bildirir. Bu bağlaçla birlikte subjonctif kullanılır.

Rentre chez toi avant qu‘il commence à pleuvoir. (Yağmaya başlamadan önce eve git.)

Avant que je n’aille chez moi, je dois acheter du pain. (Eve gitmeden önce biraz ekmek almalıyım.)

Cache le cadeau avant qu‘il ne le voie. (Hediyeyi görmeden önce sakla.)

 

 

ATTENTION: 

Avant de’ ile birlikte kullanıldığında fiil, mastar yapıdadır.

Il faut penser avant de parler. (Konuşmadan önce düşünmek zorundasın.)

Elle révise le cours avant avant de faire le test. (Testi çözmeden önce dersi gözden geçirir.)

 

quand / lorsque (-dığı sırada, – dığında):  Bu bağlaçla birlikte indicatif kullanılır.

Dites-moi lorsque vous arriverez. (Geldiğinde bana söyle.)

Dis-moi quand tu arriveras. (Vardığında haber et.)

Nous sortirons quand la pluie cessera. (Yağmur durduğunda dışarı çıkacağız.)

Quand je suis arrivée à la gare, le train était parti. (İstasyona geldiğimde tren gitmişti.)

 

dès que (-er … -mez, olur olmaz):  Bu bağlaçla birlikte indicatif kullanılır.

Je me coucherai dès qu‘ils seront partis. (O çıkar çıkmaz yatacağım.)

Dès que mes potes arriverons, nous sortirons. (Arkadaşlarım gelir gelmez dışarı çıkacağız.)

 

alors que (-dığı halde, -iken): Karşıtlık bildirir. Bu bağlaçla birlikte indicatif kullanılır.

Je continuais a travailler alors que tout le monde sortait. (Herkes dışarı çıktığı halde, çalışmaya devam ettim.)

Je fais la vaisselle alors qu’elle fait la cuisine. (O yemekleri pişirirken, bulaşıkları yıkarım.)

 

comme si (-mış gibi, -sanki):  Karşılaştırma bildirir. Bundan sonra imparfait kullanılır.

Mon père me traite comme si j’étais un enfant. (Babam bana çocukmuşum gibi davranıyor.)

Retourne travailler comme si de rien n’était. (Hiçbir şey olmamış gibi işe geri dönün.)

 

même si (-sa bile):  Varsayımsal karşıtlık bildirir. Bu bağlaçla birlikte indicatif kullanılır.

Même si elle lui parlait, il ne changerait pas d’avis. (Onunla konuşsa bile fikrini değiştirmezdi.)

Nous viendrons même si le train est cher. (Tren pahalı olsa bile geleceğiz.)

 

bien que / quoique (-e rağmen): Karşıtlık bildirir. Bu bağlaçla birlikte subjonctif kullanılır.

Bien que tu sois riche, tu n’aides personne. (Zengin olmanıza rağmen kimseye yardım etmiyorsunuz.)

Quoiqu’il fasse froid, il se baigne. (Soğuk olmasına rağmen banyo yapıyor.)

 

encore que (-her ne kadar, -e rağmen, -oysaki): Karşıtlık bildirir. Bu bağlaçla birlikte subjonctif kullanılır.

Synonyme: bien que, quoique, même si, cependant

  Elle croit que je suis français, encore qu‘elle ait un doute ! (Her ne kadar şüpheleri olsa da benim Fransız olduğumu düşünüyor!)

 

quoi que (her ne olursa olsun):  Bu bağlaçla birlikte subjonctif kullanılır.

Quoi que tu dises, je ne te croirai plus. (Ne dersen de, artık sana inanmayacağım.)

Quoi qu’il en soit, on va au restaurant, tu me l’avais promis! (Her neyse, restorana gidiyoruz, bana söz vermiştin!)

Quoi qu’il en soit, j’ai décidé de lui dire la vérité. (Her neyse, ona gerçeği söylemeye karar verdim.)

 

afin que / pour que (-sin diye, -mesi için): Amaç ve niyet bildirir. Bu bağlaçla birlikte subjonctif kullanılır.

Afin que tout soit bien clair, je vais répéter. (Her şey açıkça anlaşılsın diye tekrar edeceğim.)

Ne juge point, afin qu’on ne puisse te juger. (Seni yargılamamamız için sen de yargılama.)

Elle met de la crème afin que le coup de soleil guérisse. (Güneş yanığı iyileşsin diye krem sürer.)

ATTENTION:

‘Afin de’ ile birlikte kullanıldığında fiil, mastar yapıdadır.

Il est parti afin de ne pas nous déranger. (Bizi rahatsız etmemek için ayrıldı.)

 

à moins que (-madıkça, -mezse):  Koşul bidirir. Bu bağlaçla birlikte subjonctif kullanılır.

Personne n’écoute, à moins que quelque chose d’horrible n’arrive. (Korkunç bir şey olmadıkça kimse dinlemiyor.)

Je serai ici à cinq heures à moins que je ne manque le train. (Treni kaçırmazsam saat beşte burada olacağım.)

Je l’aiderai à moins que vous ne le fassiez. (Siz yapmazsanız ona yardım edeceğim.)

 

error: İçerik Kopyalanamaz!