1. Étant donné que: Bu ifade, bir sebep veya gerekçeyi belirtmek için kullanılır. mademki, -dığı için, çünkü
Synonyme : Vu que, puisque, dans la mesure où, du fait que
- Étant donné que le trafic est très dense, nous arriverons en retard. (Trafik çok yoğun olduğu için geç kalacağız.)
- Étant donné que les organismes vivants interagissent dans des écosystèmes dynamiques, la disparition d’une seule espèce peut avoir un impact considérable sur la chaîne alimentaire.1 (Canlı organizmaların dinamik ekosistemlerde etkileşim içinde olduğu için, tek bir türün ortadan kalkması besin zinciri üzerinde önemli bir etkiye sahip olabilir.)
- Je ne peux pas sortir vu qu‘il pleut. (Yağmur yağdığı için dışarı çıkamam.)
- Vu que tu es malade, tu devrais rester à la maison et te reposer. (Hasta olduğun için evde kalıp dinlenmelisin.)
- Don Quichotte est toujours heureux dans la mesure où il ne se heurte jamais au réel.2 (Don Kişot gerçekle hiç karşılaşmadığı için her zaman mutludur.)
- Ils ont annulé la réunion du fait que le directeur était absent. (Müdür gelmediği için toplantıyı iptal ettiler.)
2.Pour que: Bu ifade, bir hedefi, niyeti veya amaçlanan bir durumu ifade etmek için kullanılır. Subjonctif” (şart kipi) ile birlikte kullanılır. olması için, -mek için
- Elle travaille dur pour que ses enfants puissent avoir une bonne éducation. (Çocuklarının iyi bir eğitim alabilmesi için sıkı bir şekilde çalışıyor.
- Combien d’enfants doivent mourir à Gaza pour que l’UE appelle à un cessez-le-feu ?3 (AB’nin ateşkes ilan etmesi için Gazze’de kaç çocuğun ölmesi gerekiyor?)
3. Où que: Bu ifade, bir yerin belirsizliğini veya genişliğini vurgulamak için kullanılır. “Subjonctif” (şart kipi) ile birlikte kullanılır. Nerede olursa, her nereye
- Où que tu ailles, je serai toujours là pour toi. (Nereye gidersen git, her zaman senin için burada olacağım.)
4. Si bien que: Bu ifade, bir durumun sonucunu belirtirken kullanılır ve genellikle bir sonucun açık bir şekilde ortaya çıkmasını ifade eder.
- Elle a économisé de l’argent, si bien qu’elle a pu acheter une nouvelle voiture. (Para biriktirdi, böylece yeni bir araba alabildi.)
- Là-dessus, j’ai toujours considéré que le peuple français est plus sage et plus avisé que beaucoup ne le croient. Si bien que je pense profondément que le mandat que nous avons reçu du peuple est un mandat à la fois exigeant et profondément réaliste.4 (Bu noktada her zaman Fransız halkının birçok insanın inandığından daha akıllı ve bilgili olduğunu düşünmüşümdür. Öyle ki milletten aldığımız bu yetkinin hem talepkâr hem de son derece gerçekçi bir görev olduğuna yürekten inanıyorum.)
5. De sorte que: “Indicatif” ya da “subjonctif” kullanımı cümlenin anlamına bağlı olarak değişir. “Indicatif”, sonucu ifade etmek için kullanılır. Bir amaç veya olasılık ortaya koyduğunda, “subjonctif” kullanılır.
Synonyme : de manière que, de façon que, pour que, si bien que
- Elle a fait des économies de sorte qu‘elle puisse voyager autour du monde. (Dünyayı dolaşabilmek için para biriktirdi.)
- Nous avons travaillé dur, de sorte que nous avons pu terminer le projet en avance. (Çok çalıştık, böylece projeyi planlanandan önce bitirebildik.)
Note: “faire en sorte que” amaç, hedef, sağlamak gibi anlamlarda kullanılmaktadır.
- Notre projet, c’est de faire en sorte que Bruxelles fasse à nouveau rêver.5 (Planımız Brüksel’i insanların yeniden hayal kurabileceği bir yer haline getirmek.)
- Faire en sorte que les enfants apprennent. (Çocukların öğrenmesini sağlamak.)
6. De même que: Bu ifade, iki durumu karşılaştırmak veya benzerlik belirtmek için kullanılır.
Synonyme : de la même façon que, de la même manière que
- Il a réussi à résoudre le problème, de même que son collègue. (Sorunu çözmeyi başardı, aynı şekilde meslektaşı da.)
- De même que le fleuve retourne à la mer, le don de l’homme revient vers lui. (Nehrin denize dönmesi gibi, insanın armağanı da ona geri döner.)
7. A moins que: Bu ifade bir koşul belirtmek için kullanılır. “Subjonctif” (şart kipi) ile birlikte kullanılır. -madıkça
- Elle participera au projet à moins qu’elle n’ait d’autres engagements. (Başka bir taahhüdü olmadıkça, projeye katılacak.)
- Je t’invite à la fête à moins que tu ne sois occupé ce jour-là. (Seni partiye davet ediyorum, eğer o gün meşgul değilsen.)
- Je vais étudier maintenant, à moins que tu préfères aller faire du sport avec moi. (Şimdi çalışmaya gideceğim, eğer benimle spor yapmayı tercih etmezsen.)
8. A condition que: Bu ifade bir şartı belirtmek için kullanılır. “Subjonctif” (şart kipi) ile birlikte kullanılır.
- Elle acceptera le poste à condition qu’elle ait un salaire plus élevé. (Pozisyonu kabul edecek, ancak daha yüksek bir maaşa sahip olması koşuluyla.)
- Fin du charbon à la centrale de Saint-Avold : “C’est une bonne nouvelle, à condition que ça se concrétise.6 (Bu iyi bir haber, tabi bu gerçekleşirse.)
9. Au cas où: Bu ifade, belirli bir durumun gerçekleşme ihtimaline karşı hazırlıklı olmayı ifade eder. eğer olur da, -se olursa
Synonyme dans le cas où, des fois que
- Jean prend sa veste au cas où la température chuterait soudainement. (Jean, sıcaklık aniden düşerse diye ceketini alıyor.)
- J’apporterai des collations au cas où la réunion durerait plus longtemps que prévu. (Toplantı beklenenden daha uzun sürerse diye atıştırmalıklar getireceğim.)
- Je vais te prévenir au cas où. (Her ihtimale karşı sana haber veririm.)
KAYNAKÇA
- https://www.europarl.europa.eu/news/fr/headlines/society/20200109STO69929/perte-de-la-biodiversite-quelles-en-sont-les-causes-et-les-consequences
- https://www.radiofrance.fr/franceculture/podcasts/les-nuits-de-france-culture/personnages-en-quete-de-biographie-de-don-quichotte-a-tom-ripley-1-11-don-quichotte-par-rene-girard-1ere-diffusion-22-08-1994-1144627
- https://www.aa.com.tr/fr/turkiye/erdogan-combien-denfants-doivent-mourir-%C3%A0-gaza-pour-que-lue-appelle-%C3%A0-un-cessez-le-feu-/3033492
- https://www.bfmtv.com/politique/texte-le-discours-d-emmanuel-macron-au-congres-de-versailles_AN-201707030061.html
- https://www.rtbf.be/article/david-leisterh-chef-de-file-mr-a-bruxelles-notre-projet-cest-de-faire-en-sorte-que-bruxelles-fasse-a-nouveau-rever-11311075
- https://www.francebleu.fr/emissions/l-invite-du-6-9-de-france-bleu-lorraine-nord/fin-du-charbon-a-la-centrale-de-saint-avold-c-est-une-bonne-nouvelle-a-condition-que-ca-se-concretise-4047631
Yazar hakkında