“Geçmiş zamanda süreklilik” olarak da ifade edilebilir. Geçmişte yapılan eylemin hikaye edilmesidir. Bu zaman çekimlenirken “şimdiki zaman”ın ‘1. çoğul şahıs’ çekimi alınıp “imparfait”nin ekleri yazılır.
|
PARLER |
FİNİR |
BOİRE |
FAİRE |
| 1ère pers. plur.
présent indicatif |
Nous parl-ons |
Nous finiss-ons |
Nous buv-ons |
Nous fais-ons |
| ais |
Je parlais |
Je finissais |
Je buvais |
Je faisais |
| ais |
Tu parlais |
Tu finissais |
Tu buvais |
Tu faisais |
| ait |
Elle parlait |
Elle finissait |
Elle buvait |
Elle faisait |
| ions |
Nous parlions |
Nous finissions |
Nous buvions |
Nous faisions |
| iez |
Vous parliez |
Vous finissiez |
Vous buviez |
Vous faisiez |
| aient |
Elles parlaient |
Elles finissaient |
Elles buvaient |
Elles faisaient |
| ETRE |
AVOİR |
| J’étais |
J’avais |
| Tu étais |
Tu avais |
| Elle était |
Elle avait |
| Nous étions |
Nous avions |
| Vous étiez |
Vous aviez |
| Elles étaient |
Elles avaient |
Cümle kurarken Present’ın ‘nous’ öznesine göre çekimlemek yerine fiilleri gruplara ayırarak daha pratik hale getirebilirsiniz. Aşağıdaki tabloda koyu renkli kısımları atarak ekleri getirmeniz yeterli.


Les emplois de l’imparfait (Kullanım Yerleri)
- Bir durumu, kişiyi, nesneyi tasvir ederken ya da hava durumlarında kullanılır.
♥ Elle portait un pantalon noir et elle était timidi. (Siyah bir pantolon giyiyordu ve utangaçtı.)
♥ Le soleil descendait derrière la montagne. (Dağın arkasından güneş batıyordu.)
♥ Il faisait froid, mais Il y avait beaucoup de gens qui attendaient. (Hava soğuktu fakat bekleyen çok insan vardı.)
♥ Il faisait beau, le ciel était bleu et le soleil brillait; les enfants jouaient dans le jardin avec le chien. (Hava güzeldi, gökyüzü maviydi, güneş parlıyordu; çocuklar köpekle bahçede oynuyordu.)
- Geçmişteki alışkanlıklardan ve hatıralardan bahsederken kullanılır.
♥ Tous les jours, je courrais. (Her gün koşuyordum.)
♥ Je faisais les courses chaque dimanche. (Her pazar alışveriş yapıyordum.)
♥ Avant, Je voulais partir à l’étranger mais Je ne veux pas vivre maintenant. (Daha önce yurtdışına çıkmak istiyordum ama şimdi yaşamak istemiyorum.)
♥ Quand tu étais enfant, tu étais timide. (Sen çocukken utangaçtın.)
♥ Quand elle était petite, Elle aimait beaucoup manger les gâteaux. (O küçükken pasta yemeyi çok severdi.)
- Geçmişte aynı anda meydana gelen eylemleri ifade ederken kullanılır.
♥ Pendant qu’il regardait la recette, Max préparait la pâte. (Tarife bakarken hamuru hazırlıyordu.)
♥ Nous avons terminé le travail pendant que vous étiez en vacances. (Siz tatildeyken biz işimizi bitirdik.)