“Ouf” kelimesi “verlan” adı verilen özel bir argo türü içindedir. ‘Verlan’ ne anlama geldiğini bir sonraki yazımda okuyabilirsiniz. Bu kelime çılgın, şaşırtıcı, müthiş gibi anlamlarda kullanılır. Türkçede sokak dilinde düşünürsek, vay be diye de çevirebiliriz. Gençler arasında sıklıkla kullanılan bir kelimedir. Ama son dönemlerde herkes tarafından kullanılan oldukça popüler bir kelime haline gelmiştir. “Ouf” kelimesinin eş anlamlısı “dingue” diyebiliriz. Hem isim hem de sıfat olarak kullanılır. Bir durumu, olayı, kişiyi, yeri belirtmede kullanılabilir. Genellikle cümle içinde olumlu bir anlam taşır. Ama olumsuz bir durumu belirtmede de kullanılabilir.
C’est fou !
C’est ouf ! (Familier – C’est du verlan)
♣ Le premier oscar de Leonardo Dicaprio est de 2016. Il n’en a jamais eu avant ! Et ça c’est ouf.
(Leonardo Dicaprio’nun ilk Oscar’ı 2016 yılındaydı. Daha önce hiç Oscar almamıştı! Bu çılgınca.)
♣ Balzac a créé une œuvre qui s’appelle la Comédie Humaine, et qui regroupe près de 100 romans et nouvelles, tous indépendants, qui racontent l’histoire de milliers de personnages ! C’est ouf, parce que ça permet de dresser un tableau complet de la France du début du 19e siècle.
(Balzac, her biri birbirinden bağımsız, yaklaşık 100 roman ve kısa hikayeyi bir araya getiren ve binlerce karakterin hikayesini anlatan İnsan Komedisi adlı bir eser oluşturdu! Bu müthiş, çünkü 19. yüzyılın başında Fransa’nın tam bir resmini çizmesini sağlıyor.)
Un truc de ouf
Bu kalıp da oldukça sık kullanılmaktadır. Yine aynı anlama gelmektedir.
Un truc : chose
Ouf : fou
♣ J’ai trouvé l’avion, il est juste là, c’est un truc de ouf regardez ça !
(Uçağı buldum, tam şurada, şuna bak çılgınca bir şey!)
♣ Ce masque ? Honnêtement, ça marche, c’est un truc de ouf, c’est un truc de fou.
(Bu maske mi? Dürüst olmak gerekirse işe yarıyor, çılgınca bir şey, bu çılgınca bir şey.)
♣ Mia allume la caméra tout de suite, j’ai découvert un truc de ouf! il faut qu’on fasse une vidéo maintenant !
(Mia hemen kamerayı aç, inanılmaz bir şey keşfettim! Hemen bir video yapmamız gerek!)
♣ Oh là là ! Qu’il est super bon le gâteau. Oh, c’est un truc de ouf.
(Ne harika bir pasta. Vay be, müthiş bir şey.)
♣ C‘était une idée de ouf.
(Çılgınca bir fikirdi.)
Yazar hakkında